Kaya tırmanışı, hem güç, dayanıklılık, denge; hem de zihinsel kontrol gerektiren bir aktivitedir. Bu spor yalnızca fiziksel değil aynı zamanda mental antrenman da gerektirir. Kaya tırmanışında vücudumuz yerçekimine karşı hareket ederken, kimi anlarda zihnimiz de korkuya karşı hareket eder. Kaya tırmanışında korku, her daim olmasa da mevcuttur.
Bu yazımızda kaya tırmanışı ve korkuyu birlikte düşüneceğiz. Herkes için olmasa da bu spor kimi doğal korkularımızı barındırdığından zihinsel süreçlerimiz üzerinde etkiye sahiptir ve tırmanış performansımızı etkiler. Tırmanışta başarılı olmak (belki bir rotayı bitirmek veya daha zor dereceleri tırmanmak) konulan kişisel sınırları ve konfor alanını aşarak edinilebilir. Bunu başarmak ise beyin ve vücudun geri kalanı arasındaki bağlantıları geliştirmek ile ilgilidir. Bu gibi nedenlerden ötürü de kaya tırmanışı için zihinsel antrenman da oldukça gereklidir. Kimileri bir rotayı tırmanırken karşılaştığı zor bir etapta fiziksel kısıtlamalardan ziyade zihinsel kısıtlamalarının farkına varabilir. Böylece kaya tırmanışı, zorluk ve tehlike anlarında verdiğimiz tepkileri fark etmemize yardımcı olacaktır. Bu yüzden de belki yalnızca bir fiziksel aktivite olmaktan sıyrılacaktır.
Korku Nedir?
Korku, herkes tarafından yaşanan evrensel bir duygudur. Herhangi bir fiziksel, duygusal veya psikolojik tehlike ile ortaya çıkabilir; gerçek veya hayal edilmiş olabilir. Her ne kadar negatif bir duygu olarak görsek de korku, tehlike durumlarında bizi güvende tutar. Bu yüzden varlığı ve işlevi çok önemlidir.
Kaya Tırmanışında Korku
Peki korku hep orada mı? Pek çok tırmanıcının dediğine göre, korku orada kalmaya devam edebiliyor. Yalnızca, yapılan pratikler ile bu korkuya verilen tepkiler ve de bu duygunun performansı etkilemesi değişiyor. Bu konuya birazdan geri döneceğim.
Tırmanış esnasında bahsi geçen korku tek bir şekilde değil ancak bir spektrum üzerinde düşünülmelidir. Endişe, anksiyete veya panik de bu bahsedilen korku duygusunun yerini alabilir. Çünkü korku, kişiden kişiye ve durumdan duruma farklılık gösterecektir ancak tepkiler benzerlik gösterebilir. Deneyimler ve duygular her insan tarafından farklı algılanır; etkileri, hissettirdikleri ve de verilen tepkiler farklıdır. Her ne kadar korku hep vardır diye düşünsek de “kaya tırmanışı esnasında korkmuyorum” diyecek de birçoklarına rastlayabiliriz. Bu korkunun artan pratik ve bir alışkanlık haline gelen aktivite ile giderek azalması da mümkündür.
Kaç-Savaş Tepkisi
Kaya tırmanışı esnasında korkunun var olduğu kısımlara geri dönelim. Burada korkuyu belki kimilerine tanıdık gelen bir kavram üzerinden inceleyeceğim: “kaç-savaş tepkisi".
Kaç-savaş tepkisi, hayati tehlikelerle karşılaştığımız durumlarda hızlıca tepki verebilmemizi ve hayatta kalmamızı sağlayan bir mekanizmadır. Korkunun varlığında duyu organlarımız beyinde duyguları işleyen amigdalaya sinyal gönderir ve amigdala bu duyu girdilerini inceleyerek bir tehdit anında hipotalamusa stres sinyali gönderir. Hipotalamus ise otonom sinir sistemini uyararak vücudumuzu bu durumda harekete geçmek üzere hazırlar. Sempatik sinir sistemi kaç-savaş tepkisini tetikler ve böylece fizyolojik değişiklikler meydana gelir. Bu anlardayken vücudumuza adrenalin hakim olur, dikkatimiz genişler, etrafımızdaki girdilerin farkında oluruz ve duyularımız keskinleşir. Biz ne yaptığımızın farkına varmadan harekete geçmiş oluruz.
Bu tepkiyi kaya tırmanışı esnasında yaşadığımızı düşünürsek, bu tepki düşmek üzereyken zorla tutunduğumuz bir tutamağı bırakıp diğerini tutmamızı sağlar, bizi harekete geçirir. Keskinleşen dikkat ve kandaki artan glikoz ile hamlelerimizi yapar ve tırmanış esnasında düşmekten kurtulabiliriz. Böylelikle de tehlikeden kaçmış oluruz.
Ancak korku, her zaman bu tepkiye neden olmaz. Kimi zamanlarda bu savaş tepkisi daha yoğun yaşanabilir. Bu durumlarda, çok gergin oluruz, nefesimizi kontrol edemez hale geliriz, odağımız daralır ve enerjimizi boşa harcamaya başlarız. Bu durumlarda ise tırmandığımız rotayı başarılı bir şekilde bitirmemiz epey zorlaşır, ve belki de düşeriz. Kimi zamanlarda ise kaç tepkisinden donma haline de geçebiliriz. Hareketlerimizi kısıtlanır ve yukarıya doğru hareket edemez hale geliriz. Olduğumuz yerde kalırız. Buna bir başka örnek vermek gerekirse, far görmüş tavşana döneriz.
Bahsedilen bu tepkiler beynimizi ve düşüncelerimizi etkilemektedir ve buna bağlı olarak dikkatimiz ve odağımız değişir. Verilen örneklerde bu spektrumun en uç noktalarından bahsettim ancak bunlarla birlikte korkunun veya stresin yalnızca kötü bir etkisi olduğu kanısına varılmamalıdır.
Az miktarda korku bulunması bizlere odaklanmamızda ve etrafımızı fark etmemizde yardımcı olabilir. Çünkü ancak daha uyanık olduğumuzda etrafımızın farkına varabiliriz; bir sonraki hamlemizde tutacağımız tutamağı kestirebilir, nerelerde düşebileceğimizi fark edebilir ve içinde bulunduğumuz duruma göre hareket edebiliriz.
Kaya Tırmanışı ve Bize Kattıkları
Kaya tırmanışı serüvenimizde yalnızca fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da gelişiyoruz. Fiziksel alışkanlıkların yanında yeni zihinsel alışkanlıklarda kazanabiliyoruz. Bu spora bağlı olan düşüncelerimizi değiştirerek duygularımızı, ve böylece tepkilerimizi de kontrol edebilir hale geliyoruz. Kaya tırmanışının barındırdığı bu nitelikler bu spora gönül vermiş kişilerin aynı zamanda zihinsel olarak da gelişmesine katkıda bulunuyor. Her ne kadar bu terimlerin altını bu yazıda doldurmayacak olsam da sizlere bunların neler olduğunu belirtmek isterim; problem çözebilme kabiliyeti, stres yönetimi ve öz düzenleme verebileceğim örnek kavramlar arasındadır.
Bu yazı ile vermek istediğim mesajı özetlemem gerekirse; korku, stres ve anksiyete az miktarda ve güvenli ortamlarda karşılaşıldığında bizleri geliştiren bir etkiye de sahip olabilirler. Arada sırada kendimizi zorlamak, konfor alanının dışına adım atmak ve stres anları yaşamak; bizlere beklemediğimiz bakış açıları katarak tepkilerimizi düzenlememizde yardımcı olur. Tırmanış esnasındaki korku ve stresi yönetebilmeyi öğrenmek, hayatımızdaki diğer durumlarda da aynısını yapabilme becerimizi geliştirir. Kendimizle, düşüncelerimizle ve tepkilerimizle baş başa olduğumuz bu spor ile farkındalığımızı arttırmak ise kaya tırmanışının bize kattıkları arasında yer alabilir.
Güzelliklerle çevrili coğrafyalarda ve nefesinizin kesildiği anlarda kendinizi keşfetmeniz dileğiyle!
Kaynakça
Don McGrath & Jeff Elison. 2014. Vertical Mind: Psychological Approaches for Optimal Rock Climbing.
Paul Ekman Group. Universal Emotions: Fear. https://www.paulekman.com/universal-emotions/what-is-fear/
Harvard Health Publishing. 2018. Understanding the Stress Response https://www.health.harvard.edu/staying-healthy/understanding-the-stress-response