Macera rotalarının her biri onu keşfetmek için yola çıkan insanlarla ortaya çıkmıştır. Zaten keşif duygusu olmadan daha yükseğe veya daha derine inmek mümkün değildir. Zaman içinde pek çok farklı amaca hizmet eden ekipmanlı dalış sistemleri, hem modernleşme sürecini hem bilinirliğini Jacques-Yves Cousteau ile hızlandırmıştır. Su altından bahsedilen pek çok belgesel, film ve yazı denizlerin altından bambaşka bir hayatı su üstüne çıkartan ünlü Fransız Oşinograf Kaptan Cousteau’nun adına selam vermeden devam etmemiştir.
Su altına dalmak için kullandığı ekipmanların değişimini bizzat deneyimleyerek, teknik anlamlarının üstüne kocaman bir deniz aşkı bırakarak çalışmalarını uzun seneler sürdürmüştür. Ve biz su altı severler, dalış sporunun böylesine canlı bir vizyonla birleşip şekillenmesini bu sporu yaparken kullandığımız en temel araçlar da bile görmekteyiz. Bu yazımızda bunlara yer vereceğiz.
İlginizi Çekebilir: Tüplü Dalışın Tarihine Doğru Bir Yolculuk
Dalış Maskesi
Cousteau, 1936 yılında başladığı dalış denemelerinde, su altında görüş netliğini sağlamak ve gözün biyolojik yapısını dış etkenlerden korumak amacıyla kullanılan deniz gözlüğü olarak adlandırdıkları ekipmanla çalışmalarını gerçekleştirir. Dalış sporunda “maske” olarak adlandırdığımız, günümüzde temel dalış ekipmanı listesinin başında bulunan ve su altındaki keşiflerde görüşü net olarak algılamamıza yarayan maskenin ilk örneği ile sayısız dalış yaparak ekipmanlı dalışın malzeme listesinde yerini almasına öncü olmuştur.
Otonom Dalış Kıyafeti
Dalış kıyafeti bir başka konfor ihtiyacından doğan ekipman oldu. Geçmişte kullanılan ağır, pahalı, su altında özgürce hareket etmeye elverişsiz olması gibi nedenlerle Cousteau’nun yenilik arayışına girdiği kıyafet sorunu, 1943 yılında Emile Gagnan ile tek parça olarak zahmetsiz ve pratik kullanıma imkan sağlayan dalış kıyafetinin üretilmesiyle giderildi. Sentetik bileşimlerden üretilen bu elbiseler modern dalış kıyafet tasarımlarının da ilk adımı sayılmakta.
Dalış Regülatörü
1943 yılında Emile Gagnan ve Jacques-Yves Cousteau, hava tüpünün içine sıkıştırılmış solunabilir havanın sürekli hava akışı olmadan sadece dalıcının nefes alıp verme refleksiyle kontrol ederek kullanabildiği ilk dalış regülatörünü icat ettiler. Basit ve etkili bir sisteme sahip bu regülatörün piyasadaki güvenirliği, su altı meraklılarının ilgisiyle birleşince sportif dalışın bilinirliğini oldukça yaygınlaştı. Bir dalıcıyı su altında teknik alanda özgürleştiren “Aqua-Lung” adını verdikleri bu icat, hava akışının su üstünden ya insan gücüyle ya da pompalama sistemleri ile dalıcıya iletildiği kısıtlı hareket olanağına sahip sistemleri ortadan kaldırmış oldu.
Latince, su ve ciğer kelimelerinin birleşmesiyle söylenen “Aqualung” terimi, günümüz modern ekipman tanımında “SCUBA” (Self-Contained Underwater Breathing Apparatus), bağımsız su altı solunum cihazı şeklinde ifade edilmektedir. Bir dalıcının su altındaki en temel ihtiyacı olan hava yolunu sağladığı düşünülürse oldukça zeki bir isim tercih ettiklerini belirtebiliriz.
Cousteau, ilkel maske olarak kullandığı deniz gözlüğü, iki hava tankı, hortum, regülatör, ağızlık ve paletleriyle sayısız dalış gerçekleştirerek çağının konforlu dalış sporunu yaygınlaştırmıştır. Dalış denemelerinin sayısı arttıkça güvenli dalış temellerinin atılması gerektiğini fark eden Cousteau ve çalışma arkadaşları 1959 yılında “Dünya Sualtı Aktiviteleri Konfederasyonu” (Confédération Mondiale des Activités Subaquatiques, CMAS) adlı gönüllülük esasına dayalı ulusal bir konfederasyon kurmuştur.
Jacques-Yves Cousteau 1997 yılındaki vefatına dek, ailesi ve çalışma arkadaşları ile kutupların derinlerinden, Hint Okyanusu’nun sıcak sularına kadar uzanan mavilere Calypso ile gitti. Deniz araştırmalarını kayıt altına aldı. Tüm dünyaya açılan bir pencerede belgesellerine yer verilmesiyle tüplü dalışın bilimsel araştırmalarla sınırlı kalmasının önüne geçti. İnsanları su altına, mavi bir yolculuğa davet etti.
Her keşif beraberinde bilinçli, sürdürülebilir bir yaklaşım gerektirir. Denizlerimiz, su altındaki biyolojik çeşitliliğin korunması için yapılan çalışmalar, biz dalış severlere ilham kaynağı olmanın çok daha ötesinde bir gaye aşılamakta. Doğanın her bir köşesi eşsiz ve keşfe çıktığımız seyirler hakkında bilgilenmek de bu maceranın en önemli adımları arasında yer alıyor. Bu adımların eşliğinde ise yazılarımız Macerita’da bir yol gösterici olmaya devam ediyor.
Eğer bu yazı ilginizi çektiyse devamında Tüplü Dalış Nedir ve Nasıl Yapılır? başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz. Tüplü dalış ile ilgili gelecek yazılarımıza göz atmayı unutmayın!